Çırağan Sarayı eğlence ve kültürün damga vurduğu Lale Devrinin en önemli simgesidir. Günümüzde Beşiktaş’ın Çırağan Caddesinde bulunan Saray, 17. yüzyılda Kazancıoğlu Bahçeleri olarak bilinirdi.Gösterişli bir mimariye sahip olan Çırağan Sarayı, tarihin önde gelen birçok mimari akımlarından etkilenmiştir. Oryantalist vurguların rahatlıkla gözlemlenebileceği sarayın yapımında en çok Batı Mimarisi esas alınmıştır. Saray içerisinde birbiriyle uyumlu geometrik desenli süslemeler yer alır. Dış mekân mimarisi ise daha çok klasik tarzdadır. İç mekânda olan oryantalist tarzın dış mekânda olmaması tezat oluşturmaktadır.
Evlilik yıl dönümü için gittik. Otopark ücretli. Tuğra restaurant kalitesini kanıtlamış bir yer. Dünya da ilk 3 e girmis bir mekan. Garsonlar oldukça tecrübeli ve ilgililer. 2 kişilik yemek + 1 er kadeh şarap ortalama 800 TL tutuyor. Sonuç itibariyle her gün saray da yemek yemiyoruz. Atmosferi çok çok iyi.
17. yüzyılda saraydan çok Kazancıoğlu Bahçeleri olarak bilinen Çırağan Sarayı, o yıllarda Osmanlı padişahı III. Ahmet tarafından dönemin Vezir-i azamı olan İbrahim Paşa’ya armağan edilmiştir. Çırağan Sarayı İstanbulda, Beşiktaş ile Ortaköy semtleri arasında bir konumda yer almaktadır. Batı mimarisinden ilham alınarak yapılan sarayın içi süslemeleri, oldukça şık ve dikkat çekicidir.Boğaz manzaralı ve muhteşem bir yapı.
Halkın giremiyor olması çok üzücü. Mesela ben 195 lira bir kahvaltıya veremem. Penfest sayesinde Çırağan sarayını görme fırsatım oldu. Gerçekten çok güzel ve gösterişli bir saray. Manzara da harika. Her detayı ince düşünülmüş lüks bir yer. Ama maalesef gezmek için gitmek 2019 yılı itibariyle imkansız oldu. O yüzden gitmek istiyorsanız etkinlik ve festivalleri takip etmelisiniz.
Çırağan Sarayı, Türkiyenin İstanbul ilinin Beşiktaş ilçesinde, Çırağan Caddesi üzerinde bulunan tarihi saray.Çırağanın bugün Beşiktaş ve Ortaköy arasında bulunan yeri 17. yüzyılda Kazancıoğlu Bahçeleri diye bilinirdi. 18. yüzyılda Beşiktaş kıyılarını süsleyen denize nazır saraylar ve bahçeler Lale Devri diye bilinen Çiçek ve Müzik Aşkı döneminin en önemli simgelerinden sayılmıştır. Bu dönem, bir eğlence olduğu kadar bir kültür parlaklığı devriydi. Dönemin hükümdarı olan III. Ahmed buradaki mülkünü gözde Vezir-i Azamı İbrahim Paşaya hediye etmiş ve ilk yalı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından eşi Fatma Sultan (III. Ahmedin kızı) için inşa ettirilmiştir. Kendisi burada Çırağan Şenlikleri denilen meşale şenliklerini düzenletmiştir. İşte bu olaylar dolayısıyla bu alan Farsçada ışık anlamına gelen Çırağan ismiyle anılmaya başlanmıştır.Sultan II. Mahmud 1834te bu alanı yeniden yapılandırma kararı alır. Önce mevcut olan yalıyı yıktırır. Yapının etrafında bulunan okul ve cami ortadan kaldırılır ve mevlevihane yakında bulunan bir yalıya nakledilir. Yeni saray için büyük ölçüde ahşap kullanılır gibi görünmesine rağmen esas bölümün temelinin yapımında tamamen taş kullanılmıştır. 40 adet sütun dikilerek klasik bir görünüm verilmiştir.
Etkinlikler için vazgeçilmez bir mekan ,çalışanlar son derece titiz efendi çalışkanlar
Bu ilk gelişim değil ama ilk yorum yapışım olacak, kesinlikle İstanbulun en iyi yerlerinden birinde yapılmış olması, deniz ile iç içe mükemmel bir İstanbul manzarası ile gerek iç dizayn, dekor ve hizmeti ile olması gerektiği gibi bence. Sadece burası değil, istanbulun heryeri zaten tarih ve açık hava müzesi denilebilecek bir atmosferi içinde her zaman barındırmakta.
İstanbul’un en güzel semtlerinden biri olan Beşiktaş’ta yer alan Çırağan Sarayı; geçmişte padişahların yaşadığı, görkemli yapısıyla herkesi kendine hayran bırakan, tarihimizin en güzel saraylarından biri olma özelliğini taşıyor. Çırağan Sarayı’nın hikâyesini daha detaylı inceleyecek olursak:Çırağan; Lale Devri’nde (1718-1730), mum ve kandil ışığında yapılan gece eğlencelerine verilen isimdir. Sarayın bulunduğu yerde de bu eğlenceler yapıldığı için saraya “Çırağan Sarayı” denmiştir. Beşiktaş’la Ortaköy arasında, Lale Devri’nin sadrazamı Damat İbrahim Paşa ile zevcesi Fatıma Sultan tarafından yaptırılmıştır. Daha önceleri “Kazancıoğlu Bahçesi” denilen bu yerde yaptırılan sarayın yanında bir Mevlevihane bulunmaktaydı. Sultan Birinci Mahmut (1730-1754) ve Üçüncü Selim (1789-1807) dönemlerinde tamir ve eklemeler yapılan saray, Sultan Abdülmecid tarafından yeniden yaptırılmak üzere yıktırıldı (1859). Ancak sarayın yeniden inşası Sultan Abdülaziz Han devrinde gerçekleşti.Dolmabahçe Sarayı’nda kullanılan planın daha ileri bir örneğini teşkil eden Çırağan Sarayı’nın planlarını, Nikogos Balyan yaptı. İnşaat 1861’den 1865’e kadar 4 yıl sürdü. Deniz kıyısında 750 metre uzunluğundaki bu saray, beyaz mermerden yapılmıştır.Çırağan Sarayı’nın salonlarının döşenmesine Dolmabahçe Sarayı’ndan daha fazla ilgi gösterilmiş. Burada kullanılan malzeme de son derece kıymetli cinsten. Bunun için dış cephesine nazaran iç tasarımı daha muhteşemdir.Sultan Beşinci Murad Han 1876’da tahttan indirilince, arzusu üzerine Çırağan Sarayı kendisine ve ailesine ikametgâh olarak verildi. Kendisi de 1904 yılında burada vefat etti.1946’da çıkarılan bir kanunla İstanbul Belediyesi’nedevredilen Çırağan Sarayı’nın, çeşitli tarihlerde onarılması düşünülmüş fakat bir neticeye varılamamıştır. 1986 yılının Şubat’ında, Türk hükümeti tarafından bir sözleşmeyle yabancı yatırımcılara 49 yıllığına kiraya verilmiştir. Yap, işlet, devret modeliyle kiralanan saray; beş yıldızlı otel olarak işletilmeye açılmıştır. Kayıkhane bölümünde de yabancı devlet adamlarını misafir etmek için bir devlet konuk evi yapılmıştır.1986 yılında ise Çırağan Sarayı’nın 5 yıldızlı otele dönüşmesi için ilk adımlar atılır.1990 yılında tamamlanan “Çırağan Palace Kempinski” bugün İstanbul’da otel olarak, Kempinski oteller zinciri tarafından misafirlerini ağırlıyor. Eski sarayın yanına, mimarisine uygun bir şekilde tasarlanıyor ve İstanbul’un o dönem en lüks ve tek 5 yıldızlı nezih oteli olarak birinci sırada yerini alıyor. 2 sene restorasyon çalışmasından sonra, eski saray bölümü de açılıyor. Böylece gerçek bir saray yeniden küllerinden doğuyor. İstanbul’a ilk kez geliyorsanız, İstanbul’ un simgesi haline gelen Çırağan Sarayı’nıgörmeden gitmeyin. En güzel düğünlerin, birçok konferans ve organizasyonların yapıldığı, tarihe tanıklık etmiş bu sarayda, boğaza nazır İstanbul’u izleyerek güzel bir kahve keyfi yapıp dönebilirsiniz
İstanbul’un en güzel semtlerinden biri olan Beşiktaş’ta yer alan Çırağan Sarayı; geçmişte padişahların yaşadığı, görkemli yapısıyla herkesi kendine hayran bırakan, tarihimizin en güzel saraylarından biri olma özelliğini taşıyor. Çırağan Sarayı’nın hikâyesini daha detaylı inceleyecek olursak:Çırağan; Lale Devri’nde (1718-1730), mum ve kandil ışığında yapılan gece eğlencelerine verilen isimdir. Sarayın bulunduğu yerde de bu eğlenceler yapıldığı için saraya “Çırağan Sarayı” denmiştir. Beşiktaş’la Ortaköy arasında, Lale Devri’nin sadrazamı Damat İbrahim Paşa ile zevcesi Fatıma Sultan tarafından yaptırılmıştır. Daha önceleri “Kazancıoğlu Bahçesi” denilen bu yerde yaptırılan sarayın yanında bir Mevlevihane bulunmaktaydı. Sultan Birinci Mahmut (1730-1754) ve Üçüncü Selim (1789-1807) dönemlerinde tamir ve eklemeler yapılan saray, Sultan Abdülmecid tarafından yeniden yaptırılmak üzere yıktırıldı (1859). Ancak sarayın yeniden inşası Sultan Abdülaziz Han devrinde gerçekleşti. Dolmabahçe Sarayı’nda kullanılan planın daha ileri bir örneğini teşkil eden Çırağan Sarayı’nın planlarını, Nikogos Balyan yaptı. İnşaat 1861’den 1865’e kadar 4 yıl sürdü. Deniz kıyısında 750 metre uzunluğundaki bu saray, beyaz mermerden yapılmıştır.Çırağan Sarayı’nın salonlarının döşenmesine Dolmabahçe Sarayı’ndan daha fazla ilgi gösterilmiş. Burada kullanılan malzeme de son derece kıymetli cinsten. Bunun için dış cephesine nazaran iç tasarımı daha muhteşemdir.Sultan Beşinci Murad Han 1876’da tahttan indirilince, arzusu üzerine Çırağan Sarayı kendisine ve ailesine ikametgâh olarak verildi. Kendisi de 1904 yılında burada vefat etti.1946’da çıkarılan bir kanunla İstanbul Belediyesi’ne devredilen Çırağan Sarayı’nın, çeşitli tarihlerde onarılması düşünülmüş fakat bir neticeye varılamamıştır. 1986 yılının şubat ayında, Türk hükümeti tarafından bir sözleşmeyle yabancı yatırımcılara 49 yıllığına kiraya verilmiştir. Yap, işlet, devret modeliyle kiralanan saray; beş yıldızlı otel olarak işletilmeye açılmıştır. Kayıkhane bölümünde de yabancı devlet adamlarını misafir etmek için bir devlet konuk evi yapılmıştır.Çırağan Sarayı1986 yılında ise Çırağan Sarayı’nın 5 yıldızlı otele dönüşmesi için ilk adımlar atılır.1990 yılında tamamlanan “Çırağan Palace Kempinski” bugün İstanbul’da otel olarak, Kempinski oteller zinciri tarafından misafirlerini ağırlıyor. Eski sarayın yanına, mimarisine uygun bir şekilde tasarlanıyor ve İstanbul’un o dönem en lüks ve tek 5 yıldızlı nezih oteli olarak birinci sırada yerini alıyor. 2 sene restorasyon çalışmasından sonra, eski saray bölümü de açılıyor. Böylece gerçek bir saray yeniden küllerinden doğuyor. İstanbul’a ilk kez geliyorsanız, İstanbul’ un simgesi haline gelen Çırağan Sarayı’nı görmeden gitmeyin. En güzel düğünlerin, birçok konferans ve organizasyonların yapıldığı, tarihe tanıklık etmiş bu sarayda, boğaza nazır İstanbul’u izleyerek güzel bir kahve keyfi yapıp dönebilirsiniz.
İstanbulun en güzel oteli her şey harika bogaz manzaralı sabah güneşi muhteşem doğan güneş çok güzel gorunuyor
Çırağan sarayı muaazzam bir yer otelde bir gece konaklamalısınız...
Istanbulun en guzel oteli. Yemekleri mutfağı nefis. Havuz isitmali ve boğazin en guzel yerinde nefis seyir alanina sahip. Tarihi dokusu ile harika
İçeriye girmemize izin verilmediği için nasıl olduğu hakkında yorum yapamayacağım.
Burası neden bir müze değil ve ben burayı neden gezemiyorum?
Güler yüzlü iyi personeller kalite
Geçenlerde ailemle ve yurtdışından gelen Alman misafirimle café kısmına gittik. Pazar günü olmasına rağmen aşırı kalabalık değildi. Buna rağmen servis elemanlarının siparişimizi alması 20 dk yı buldu. Zaten içtiğimiz birer türk kahvesi bir de filtre kahveydi. Buna rağmen hesabın gelmesi de yine bir 15-20 dk sürdü. Türkiye bu denli Arap istilasına uğramadan önce gelmiştim en son. Belki 10 seneyi geçmiştir. O zamanki yaşadığım deneyim ve çalışan ve müşteri profiliyle bugünkü arasında dağlar kadar fark var. Bir daha gitmeyiveririm, olur biter.
Ziyaretçi girişine izin verilmiyor.
Tekne organizasyonunda genelde gittiğim yerlerden çok iyi
Manzara mükemmel lakin namaz vaktinde abdest alınacak yer yoktu onlarca kişi abdest için daraşmalık tuvalet lavabolarında abdest aldık. İlgililere sesleniyorum, iki üç kişinin abdest alması için bir yer yapınız. Teşekkürler
Çok güzel bir yer Tarihi bir yer muazzam
Benim ecdadim yapınca güzel yapar.. ellerine sağlık mükemmel yapmışlar..
Muhteşem ötesi herkesin gidip görmesi gereken bir yer.
Eşsiz konumu , saray ve otel bölümüyle yüksek kalite hizmet veren Çırağan Palace Kempinski İstanbul boğazının Türk turizminin incilerinden olmaya devam ediyor...
Muhteşem bir atmosfer.
Güzel ama fazla resmi gibi çalışanlar
İş görüşmesi için geldim.Mekan harika ancak tam gezemedim 👍
Paranız varmı. İnşallah çocuğunuz da vardır hadi o zaman burada düğün organizasyonu yapın.Hersey mükemmel ***** yıldız
Buraya aşığım, keşke her ayda bir gidebilsem, 🙏 dünyanın en mutlu insanı olurdum, şahsen bana çok huzur veriyor.👍😃 I am in Love with this place, I wish I could spend some leisure time there at least once a month 🙏 I would be the happiest person in the world.💝🧿♥️👍
Dünyanın neresinde var bu sanat??? Muhteşem...
Dünyanın en güzel sarayı benim için
Tarihi dokusu ve eşsiz manzarası eşliğinde o ortamda olmak tarifsiz
Evet gerçekten çok güzel bir nadide yer ziyaret edilebilir muhteşem
Genellikle büyük etkinliklerin düzenlendiği, eşsiz mimarisi ve ambiyansı ile paha biçilmez bir mekan.
İlk defa gittiğim bir yer. Çok memnun kaldim. Kalite ust seviyede.
Yemekler muhteşem damağınızda adeta festival yaşatıyor. Şeflere ve nazik görevlilere teşekkür ederim
Tek kelime ile büyüleyici
ARES müzayede salonu harika idi. Kendimi binbir gece masalları içinde sandım.
Özel günleriniz için çok uygun bir yer. Her yıl burada verilen yemeklerde bulundum.Gerek önünde yer alan denize 0 alanıyla, gerek merdivenlerinden bakarken sizi büyüleyen Boğaz Manzarası ile gerçekten etkileyeci bir saray.
Çok temiz, çok özenli, hijyenik, güvenli, güler yüzlü personelli, birçok imkanı sunan havuz, spa, sauna, helikopter pisti bile bir saray. Fiyatları da saraya layık tabiki.. En düşük oda ücreti 2500 lira civarında. Sadece havuza gidecekseniz eğer havuz fiyatı da aşağı yukarı 700-1000 TL arasında (160€).
Çırağan sarayı ve yemekleri ile ilğili yorum yapmaya sanırım gerek yok👍
Çalışanlar çok samimi a dan z ye her şey 10 numara manzaradan bahsetmiyorum zaten
Ana Sayfa Dekorasyon İç Mimarİç MimarÇırağan SarayıYazar:İç Mimar Sultan Budak29643İstanbul’un en güzel semtlerinden biri olan Beşiktaş’ta yer alan Çırağan Sarayı; geçmişte padişahların yaşadığı, görkemli yapısıyla herkesi kendine hayran bırakan, tarihimizin en güzel saraylarından biri olma özelliğini taşıyor. Çırağan Sarayı’nın hikâyesini daha detaylı inceleyecek olursak:Çırağan; Lale Devri’nde (1718-1730), mum ve kandil ışığında yapılan gece eğlencelerine verilen isimdir. Sarayın bulunduğu yerde de bu eğlenceler yapıldığı için saraya “Çırağan Sarayı” denmiştir. Beşiktaş’la Ortaköy arasında, Lale Devri’nin sadrazamı Damat İbrahim Paşa ile zevcesi Fatıma Sultan tarafından yaptırılmıştır. Daha önceleri “Kazancıoğlu Bahçesi” denilen bu yerde yaptırılan sarayın yanında bir Mevlevihane bulunmaktaydı. Sultan Birinci Mahmut (1730-1754) ve Üçüncü Selim (1789-1807) dönemlerinde tamir ve eklemeler yapılan saray, Sultan Abdülmecid tarafından yeniden yaptırılmak üzere yıktırıldı (1859). Ancak sarayın yeniden inşası Sultan Abdülaziz Han devrinde gerçekleşti.Dolmabahçe Sarayı’nda kullanılan planın daha ileri bir örneğini teşkil eden Çırağan Sarayı’nın planlarını, Nikogos Balyan yaptı. İnşaat 1861’den 1865’e kadar 4 yıl sürdü. Deniz kıyısında 750 metre uzunluğundaki bu saray, beyaz mermerden yapılmıştır.Çırağan Sarayı’nın salonlarının döşenmesine Dolmabahçe Sarayı’ndan daha fazla ilgi gösterilmiş. Burada kullanılan malzeme de son derece kıymetli cinsten. Bunun için dış cephesine nazaran iç tasarımı daha muhteşemdir.
Ecdadımızın Yadigarı harikulade bir yapı
Muhtesem bi yermis gelin derim
Çırağanın bugün Beşiktaş ve Ortaköy arasında bulunan yeri 17. yüzyılda Kazancıoğlu Bahçeleri diye bilinirdi. 18. yüzyılda Beşiktaş kıyılarını süsleyen denize nazır saraylar ve bahçeler Lale Devri diye bilinen Çiçek ve Müzik Aşkı döneminin en önemli simgelerinden sayılmıştır. Bu dönem, bir eğlence olduğu kadar bir kültür parlaklığı devriydi. Dönemin hükümdarı olan III. Ahmed buradaki mülkünü gözde Vezir-i Azamı İbrahim Paşaya hediye etmiş ve ilk yalı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından eşi Fatma Sultan (III. Ahmedin kızı) için inşa ettirilmiştir. Kendisi burada Çırağan Şenlikleri denilen meşale şenliklerini düzenletmiştir. İşte bu olaylar dolayısıyla bu alan Farsçada ışık anlamına gelen Çırağan ismiyle anılmaya başlanmıştır.Sultan II. Mahmud 1834te bu alanı yeniden yapılandırma kararı alır. Önce mevcut olan yalıyı yıktırır. Yapının etrafında bulunan okul ve cami ortadan kaldırılır ve mevlevihane yakında bulunan bir yalıya nakledilir. Yeni saray için büyük ölçüde ahşap kullanılır gibi görünmesine rağmen esas bölümün temelinin yapımında tamamen taş kullanılmıştır. 40 adet sütun dikilerek klasik bir görünüm verilmiştir.Abdülmecid 1857de Sultan II. Mahmudun yaptırdığı ilk sarayı yıktırmış, batı mimarisi tarzında bir saray yaptırmayı planlamış ancak 1863te vefat ettiğinden ve parasal sıkıntılar yüzünden sarayın yapımı yarım kalmıştır.Abdülaziz, yeni sarayın inşaatını 1871de tamamlatmış ancak stil olarak batı değil, doğu mimarisi seçilmiş ve Kuzey Afrika İslam Mimarisi uygulanmıştır. Sarayın müteahhitliğini Sarkis Balyan ve ortağı Kirkor Narsisyan yapmıştır. Eski Çırağan Sarayının tahta binası yıkılarak yerine yenisinin taştan temelleri konmuştur. Sarayın paha biçilmez işlemeli kapılarından bin altın değerinde olan biri Vortik Kemhacıyanın elinden çıkmış. Sultan II. Abdülhamid bu kapılardan bir tanesini, onları çok beğenen dostu Almanya İmparatoru Kayzer II. Wilhelme armağan etmiştir. Dünyanın her yanından nadide mermer, porfir, sedef gibi maddeler getirtilerek sarayın yapımı için kullanılmıştır. Yalnız sahil inşasında 400.000 Osmanlı lirası harcanmıştır. Yapımına 1863te başlanan Çırağan Sarayı 1871de bitirilirken 2,5 milyon altın harcanmıştır.Son kez 1876 yılının Mart ayında buraya gelerek bir süre dinlenen Sultan Abdülaziz, halk arasında Beşiktaş Mevlevihanesinin yıktırılarak saray arsasına katılmasının uğursuzluk getireceği gibi söylentiler çıkması üzerine Çırağan Sarayını terk ederek Dolmabahçe Sarayına yerleşmiştir.Sultan Albdülazizin yeğeni olan V. Murad 30 Mayıs 1876da padişah olmuş, 31 Ağustos 1876da tahttan akli dengesini yitirdiği için indirilmiş ve bugün Beşiktaş Lisesi olarak kullanılan Harem binasına nakledilmiştir. 29 Ağustos 1904 tarihinde de bu ikametgâhında vefat etmiştir.14 Kasım 1909da Çırağan Sarayı Meclis-i Mebusan Binası olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde sarayda II. Abdülhamidin büyük sanat koleksiyonundan Rembrandt ve Ayvazovskinin eserlerine yer verilmiştir.19 Ocak 1910 tarihinde Meclis-i Mebusan Salonunun üst bölümünde ve çatı katındaki kalorifer bacasından çıkan bir yangınla saray 5 saat içerinde yanmıştır.[2] Çok değerli antikalar, II. Abdülhamidin özel koleksiyonu ve V. Muradın kütüphanesi de yanarak kül olmuştur.I. Dünya Savaşı sonunda İstanbulun işgal altında bulunduğu dönem içerisinde Çırağan Sarayı harabeleri Bizo Kışlası ismiyle bir Fransız istihkam kıtası tarafından kullanılmıştır.1930da Sarayın bahçesi, Beşiktaş Futbol Kulübü tarafından ulu ağaçlar kesilerek Şeref Stadyumu adıyla bir futbol sahası haline getirilmişti.Daha sonradan da Prof. Bonatz ve ünlü Türk mimarı Prof. Sedat Hakkı Eldem tarafından, buraya turistik bir otel yapılmak üzere tetkiklerde bulunulmuştur. 1946 yılında Sarayın .........
İyi idi.
İçini girip göremedik o yüzden az güzel...
Güzel hoş bir mekan barı olsun odaları olsun iyi otopark 50 tl.her saat başi ise artan fıat uygulaması
1900lerin başındaki o büyük yangından sonra kaderine terkedilen ,70lerde yazın bahçesine daha harabeyken açık havuz kurulan, 80ler de yeniden restore edilen, 90ların başında da kempinski adıyla otel olarak hizmete açılan, ayrıca geceleri personel dahil herkesin girmeye korktuğu, küçük bir çocuğun ağlamasının duyulduğu rivayet edilen esrarengiz şimal salonları içinde bulunan güzide bir osmanlı sarayı..
Turgut ozalin turizme kazandirdigi eser yeri konumu manzarasi kalitesi harika guvenligi personeli sahane mutfagi servisi muhtesem sagolsunlar varolsunlar
Çok mükemmel bir tarihi mekan. Boğaza nazır bir yerde. Gezmenizi tavsiye ederim.Biraz da tarihine bakalım.Osmanlı pâdişâhlarından Abdülazîz Han’ın, İstanbul’da Beşiktaş ile Ortakoy arasındaki kıyıda yaptırdığı büyük saray. Bugün sâdece dış duvarları ayakta kalan sarayın yerinde Sadrâzam Nevşehirli Dâmâd İbrâhim Paşa’nın zevcesi Fatma Sultan’ın ahşap sarayı vardı. Lâle devrinde (1718-1730) mum ve kandil ışığı ile aydınlatıldığı için bu semte Çırağan adı verildi. Saray, sonraları pâdişâhların yazlık ve ecnebi sefirlerle siyâsî görüşmelerin yeri olarak hizmet gördü. Sultan birinci Mahmûd, sultan üçüncü Selîm Han ve sultan İkinci Mahmûd Han zamanlarında tamir gördü ve çevresindeki mescid, mekteb ve binalarla genişletildi. Bugünkü Yıldız parkı, sarayın bahçesini teşkil ediyordu.Sultan Abdülmecîd Han, 1859 târihinde bir saray yaptırmak gayesiyle bu sarayı yıktırdı. Yeni sarayın plân ve projeleri mîmâr Balyan tarafından hazırlandı. Sarayın inşâatı başlamak üzere iken, sultan Abdülmecîd Han vefât etti. Yerine geçen kardeşi sultan Abdülazîz Han, 1863 târihinde mîmâr Serkis Bey’e yeni sarayın inşâsını emretti. Kıyı boyunca 750 metre karelik bir alanda klâsik üslûpta yapılan saray, 1866’da tamamlandı. Beşiktaş mevlevîhânesi de istimlâk edilerek, saray sahasına ilâve ile eskisinden çok genişletildi.Saray; san’at ile kullanılan malzemenin zenginliği ve çeşitliliği, iç süslemelerinin ihtişamı, mobilyaların fevkalâdeliği ve muhteşem saltanat kapısıyla, daha önce yapılmış Osmanlı saraylarından üstün olmuş, bir bakıma Avrupa saraylarını da geride bırakmıştır.Sultan beşinci Murâd Han 1876’da tahttan indirilince arzusu üzerine Çırağan Sarayı kendisine ve ailesine ikâmetgâh olarak verildi.1878 târihinde Çırağan Sarayı, Ali Süâvî’nin tertip ettiği baskın sebebiyle târihe Çırağan vak’ası adıyla geçti (Bkz. Çırağan Vak’ası).Saray, İkinci Meşrûtiyette, sultan Reşâd Han’ın rızâ göstermemesine rağmen, 1909 târihinden başlayarak Meclis-i meb’ûsân’a tahsis edildi. Yıldız sarayından getirilen bir takım değerli eşyalar da buraya yerleştirildi. 19 Ocak 1910 târihinde çıkan bir yangın neticesinde saray tamamen yandı.
ÇIRAĞAN SARAYI:1863 yılında yapımına başlanan ve 1867 yılında tamamlanan bu saray da Sultan Abdülaziz tarafından inşa ettirilmiştir.Mimarı Balyandır.Bu görkemli saray, 1910 yılında çıkan bir yangın sonucu tamamen yanmasına rağmen dört duvarı olanca güzelliği ile günümüze ulaşmış bulunmaktadır.Beşiktaş semtinde, deniz kıyısındadır.
Kesinlikle görülmesi gereken bir yer
Yıllar sonra ikinci kez misafir olma şerefine nail olduğum, müstesna bir mekân. Manzarası eşsiz. Tamamen yanıp yeniden inşa edilmesine insanın inanası gelmiyor. İstanbulun en güzel saraylarından biri. Iyi ki varsın İstanbul. Iyi ki varsın ÇIRAĞAN.
Çocukluğumuzda sarayın harabelerinde oynar ön tarafında balık tutar denize girerdik. Şimdi ise Istanbul un en iyi otellerinden birisi. Harika Boğaziçi manzarası eşliğinde kahvenizi yudumlamak harika olur
Çırağan Sarayı’nın bulunduğu yerde önceden farklı yapılar yer almıştır. On yedinci yüzyılda burada Kazancıoğlu Bahçesi bulunuyordu. IV. Murat bu bahçeyi kızı Kaya Sultan’a armağan etmiş ve burada bir yalı köşkü de yaptırmıştır. Daha sonra Nevşehirli Damad İbraim Paşa eşi Fatma Sultan için aynı yerde yük bir saray yaptırmıştır. Bahçesinde padişahın da katıldığı çırağan alemlerinin yapılmasından dolayı saraya “Çırağan Sarayı” denilegelmiştir. Saray sonradan çeşitli kereler el değiştirmiştir. Dolmabahçe Sarayı’nın yapılışı sonrası yavaş yavaş terk edilmiş ve Dolmabahçe gibi kagir bir yapı inşa etmek amacıyla 1859-1860’ta yıktırılmıştır.
Al tabakadan üst tabakaya kadar disiplin lik saygı maksimum seviyede personelinden yemeğinden temizliğinden anlayıkamaz efsane bir tarih sarayı restorantlariyla toplantılarıyla dügünlüyle sahabe bir yerde onlan
Muhteşem mimarisi ile boğazın en güzel yerinde konumlanmış harika bir yapı.
Çırağan Palace Kempinski İstanbul şehrin merkezinde tatil mekanlarını aratmayacak bir ambiyans sunmanın yanı sıra, lüksü ve gerçek bir Osmanlı sarayının cazibesi yansıtmaktadır.Otel bölümündeki 20 süit ve tarihi saray bölümündeki 11 süit dahil olmak üzere toplam 310 odaya sahiptir. Boğaz manzaralı terasa sahip restoran ve barları, hakiki Osmanlı ve Türk mutfağından uluslararası lezzetlere keyifli bir yeme içme deneyimi sunmaktadır.Şehrin en seçkin etkinlik mekanı olarak kabul gören Çırağan Palace Kempinski; prestijli devlet zirvelerine, üst düzey toplantı ve kongrelere, şaşaalı düğün ve sosyal davetlere ev sahipliği yapmaktadır.
Osmanlı tarihinin son dönemlerinin tanığı mustafa kemal atatürkün son nefesini verdiği saray
Davet ve basın toplantılarının vazgeçilmez adresi. Manzara mükemmel. İçi ve bahçesi muhteşem bir mekan.
Şirketin yılbaşı etkinliği için bu mekandaydık. Çok lüks bir mekan ancak hizmet kaliyesi yetersizdi.
Oteldir buraya giremezsiniz diyerek fotoğraf cekmemize izin vermediler, halkla iliskilerle görüşüp izin alın vs. derken kapısından döndük
Bir yer hep mi güzel olur ...Öyle güzel ki, insan doyamıyor
Harika bir mekandı.Harikulade bir manzaraya sahip bir ortami var...
17.yüzyılda burada Kazancıoğlu bahçesi adıyla tanınan bir bahçe bulunuyordu ve sonradan buraya Nevşehirli Damad İbrahim Paşa eşi Fatma Sultan için büyük bir saray yaptırdı. Bahçesinde III. Ahmed’in de katıldığı çırağan alemlerinin yapılmasından dolayı Çırağan Sarayı adıyla anılmaya başlanan saray I. Mahmud’un ilk yıllarında bakımsız kaldı, III. Selim döneminde bazı eklemeler ile büyütüldü, II. Mahmud döneminde yazlık saray olarak kullanılmaya başlandı. 1839 yılında yeni bölümleriyle birlikte açılışı yapılan saray, Sultan Abdülmecid tarafından da önceleri yine yazlık saray olarak kullanıldı, ancak Dolmabahçe Sarayı’nın inşasından sonra yavaş yavaş terkedilerek yine kagir bir saray yaptırmak amacıyla tamamen yıktırıldı.
Mükemmel bir akşam manzarası var
Tüm iştihamıyla Boğaza hakim ve en güzel yerinde.. Tek kelimeyle muhteşem.. Kahvaltı, brunch ya da özel bir günde yemek için mutlaka gitmenizi öneririm..
Adı üstünde Çırağan Sarayı. Kaliteli, lezzetli, güler yüzlü servis. Aldığınız hizmet verdiğiniz paraya değiyor.
Zamanın israfı,bu zamanın nostaljisi....Sakinleri ahirette şimdi bize ibretler...
Her şey harika idi
Mükemmel ötesi Bir mekan
Yapımına 1863 yılında başlanan saray ara verilmesi nedeniyle 1872 yılında tamamlanabilmiştir. Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılmıştır. Yapımında en değerli taşlar kullanılmış, kapı tokmakları dahil pek çok parça som gümüşten imal edilmiştir. 1909da Meclis-i Mebusanın taşındığı Çırağan Sarayı 1910da geçirdiği yangında büyük hasar görmüştür. 1987de restore edilen bina, bugün İstanbulun en ünlü otellerinden biridir.
Farklı, kalite,hizmet ve muhteşem bir yer
Türkiyenin en iyi otellerinden...
Kendinizi Sultan yada padişah gibi hissetmek isterseniz burada zaman geçirmelisiniz. Tarihi bir mekanda kaliteninen kalitesi burada
Her zaman en iyisini
İlk kurulduğunda padişahın ve hanedanların mülkiyetinde olan saray, meşrutiyet döneminde Mebusan Meclisi binası, işgal döneminde Fransız ordu karargahı olarak kullanılmış, Cumhuriyet’ten sonra hazinenin mülkiyetine geçmiş, sonra da kanunla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmiştir. Günümüzde toplantı salonu ve otel olarak kullanılan Çırağan Sarayı 1987 ve 2006 yıllarında restorasyona uğramıştır.
Çok güzel bir yer herkese tavsiye ederim. Manzara muhteşem 👌
Tarihi bir mekanda olmak herdaim iyi gelir insana...
Daha önce içine girme imkanım olmuştu fakat artık içeriye sokmuyorlar maalesef. İnsanın başını döndürecek kadar muhteşem bir yer.
Dünyanın en güzel manzarasına sahip dünyanın en güzel binalarından biri
Tarih kokan müthiş bir yer, boğaz manzarası harika...
Tarih kokan bir mekan, kalmasan da içinde bir gezmek gerekir..
Saray restoranı(Tuğra) için konuşmak gerekirse yemekleri harika. Özellikle kuzu testi kebabı mükemmel.Sarayın içi ve manzara birarada harika
Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan Çırağan Sarayı bir dönem konumu itibariyle Beşiktaş Sarayı olarak da anılmaktaydı. Bugün düğün, balo, parti gibi organizasyonların düzenlendiği bir mekan halini almış.
Pen fest için gittim sütunlar ve duvarlar orjinal değil güzel bir bina.
Muhteşem.Saraya yakışır mefruşat .Özenilerek hazırlanmış mönü ve profesyonel bir sunum.Ben çok beğendim.
Her zaman ki gibi manzara harika
Son dönem mimarisiyle yapılmış, giriş yok maaalesef. Ancak paranız varsa kalabilirsiniz
Mevkisi olsun manzarası olsun muazzam kalitede bi yer 💯
Buran buran tarih kokan yer..!!
İstanbulun incisi kıyısında Tarihi bir saray mükemmel. Tarihi mekanı Görmeden geçme .
Devlet ı aliyye özel otel olarak kullanılıyor, ziyaret ler yasak
İstanbulun açık ara en iyi oteli
Fazla söze gerek yok hata yok. Ama biraz daha yapıya özen gösterilebilir
Çok pahalı ama çok özel ve etkileyici bir mekan
Her zaman manzarasıyla, aldığınız hizmet kalitesiyle mukemmel
Temiz ve bakımlı ama tarihi dokusu daha ön plana çıkarılmalı
Mükemmel
Dışarıdan bakabiliyorsunuz içeriye gireyim gezeyim derseniz güvenlik hemen uyarıyor.
Çok güzel mekan. Herkes bir kez de olsa görmeli.
Gördüğüm en guzel saraydı. Omrumde böyle saray görmedim 🤣🤣🤣
Tek kelime ile kusursuz...
Atmosfer harika servis süper....
Düğün için ve siyasi toplantı için gittikyıldızlar hafif kalır güzel yer
İstanbul Boğazının en güzel yerinde olmak isterseniz, Çırağan Sarayı tam Sizlik...
Muhteşem
Boğaz manzarasına karşı Sarayda kahve içme keyfi paha biçilmez
Muhteşem bir mekan her gittiğimde büyülüyor insanı👍👍👍
Güzel hizmet
Harika elit huzurlu
Son derece temiz ve kaliteli bir mekan
Burası bizim ikinci evimiz gibi. Çok görkemli bir yapı.Manzara zaten efsane
Saraylar kimler oralarda nasıl yaşamış
Boğazın dibinde harika manzaralı bir saray. Boğaz turlarında görebilirsiniz.
40 TL otopark ücreti insanlar bu paraya 1 gün çalışıyor
Kalbur üstü kişilerin düğün vs merasimleri için kiraladiklari mekan.
Güzel
Bir kere gitmediyseniz bir kere gitmek için gidilebilir
TOİD gibi elit toplantıların yapıldığı tarihi bir mekan
Oto park fiyatı çok zalimce
Dışarıdan çok heybetli de içerisi bizi aşar. Kodamanlardan girmeye firsat olur mu ki. 😁😁😁
Söylenecek söz Yok tek Kelime muhteşem 🙏👍
Tarihimizin nadide ve hala kullanımda olan güzel mekan
Hakkında ne anlatırsanız anlatın görmeden inanılmayacak kadar güzel bir saray
Gidilmesi gereken yerlerden bir tanesi
Tarihi mekan modern ve kaliteli ortam
Her taşi tarih kokan elit bir tarih gezisi icin bir numara bir yer
Yemekleri güzel olsa 5 yıldız verirdim
İstanbulun simge ve manzara konusunda 1,numaralı yerlerden biri
Calisanlarin tavırları ni begenmedim ama ambiyans çok çok iyi yemekler kotu
Adından da belli saray daha ne diyelim
Mekan olsun manzara olsun lezzet olsun tavsiye edilir
Hizmet kalitesi üst düzey.
Mükemmel
Kusursuz hizmet ve servis.
Söze gerek yok tarih yazıyor
Güzel dinlenilecek bir yer
Umarım bir gün içini görebilirim . Çok merak ediyorum.
Keşke biz Türkler isletsek. .Almanlar berbat etmişler
Rüya gibi
Mükemmel manzara ve bina harika
Saray güzel ama israf hat safhada ve içkili
Bir saray bu kadar mı etkili ve manzarası güçlü olur.
Konakşama dışında etkinlikler için de mukemmel bir mekan.
Söylenecek bir şey yok. Tek geçtiğim bir mekân.
Muhteşem bir saray, muhteşem bir toçev organizasyonu zerujla
Muhteşem bir deneyim oldu. İnanılmaz güzel
Daha başka mükemmel nasıl olunur? İşte bu......
Harika .hem konum hem mimari bakımından mükemmel
Çok güzel bir yer manzarası da çok güzel
Anlatılmaz yaşanır çok güzel
Herzamanki gibi Harika Manzaralar ve Tarih dolu
Muhteşem anlatılmaz yaşanır 👍
Çok temiz mükemmel hizmet.
Çok güzel
Gecesi 2,5 milyon ₺ diyolar ama doğru mu ki?
1853 te yapılan Abdulaziz in şahane eserlerinden biri..
Adamlar düğününü yapıyor orda yaw :D