Teras barında vakit geçirmeye gittik sadece, konaklama deneyimimiz olmadı. Manzarası çok güzel ancak personel katiyen profesyonel değil. İlgisizler ve tavırları kaba. Bardaki ürün çeşitliliği çok çok yetersiz. Otelin iç kısmı da çok tozlu, bakımsız. Manzara dışında bir beklentiniz olmasın.

Istanbulun merkezinde bir otel. Binanın kendisi gibi iç dekorasyonu da muhteşem ve özenle yapılmış. Terasına çıkarak güzel bir manzara eşliğinde yemeğinizi yiyebilir, kahvenizi içebilirsiniz. 5 dakikada istiklal caddesine gidebilir buraları da kesfedebilirsiniz

Odalarda klima bulunmuyor ve yapısı itibariyle çok eski ve çok küçük odalara sahip oteldir.Banyoları aşırı küçük ve kullanışsız. Duvara Karşı filminde Birol Ünelin kaldığı Otel. 2003ten bu yana otele çivi bile çakilmamiş her şey aynı şekilde eski. 2 gün önce burada kaldık ve dışarıda lapa lapa kar yağmasına rağmen sadece akşam 20:00 ile 00:30 arası kaloriferler yandı.Gece aşırı üşüdük. Kahvaltısı aşırı yetersiz. Mimarisi ve lobi kısmı güzel bir atmosfere sahip sizi 19.yüzyıla götürüyor. Nostalji seviyorsanız lobisinde veya terasında vakit geçirin ama kalmak için kesinlikle başka bir otel bulun kendinize.There is no air conditioning in the rooms and it has very small and old rooms due to its old architectural infrastructure. The baths are quite small and not practical&comfortable to use. This is the hotel used for Gegen die Wand/Head On movie where Birol Ünel stayed in 2003. Since this date, nothing has been renovated,everything is still old and rusty. 2 days ago we stayed in this hotel, they only turn on heating system between 20:00-00:30 although it was heavy snowy outside. We really felt freezing because of this. Breakfast is not even enough(not need of mentioning its quality and deliciousness).Beside these points,if you would like to see a hotel from 19th century, you can pay a visit to its lobby and terrace section to have a couple of drinks. But if you are thinking of staying at this hotel, YOU MUST REALLY LOOK SOMEWHERE ELSE!

Hem temizliği konusunda sıkıntılı ama daha da önemlisi ben odada yokken hiç bilgi verilmeden odamdan masa çıkarılmış ve bavulum yerde duruyordu.güvenliği konusunda da çok tereddütte kaldım.bana haber vermeden odama giremezler.kesinlikle tavsiye etmiyorum!!!

Bina güzel de odalar soğuk, kahvaltı zayıf, personel profesyonel değil.

Dış görünüş ve iç dekorasyon çok iyi olmasına rağmen temiz değil. Kahvaltı özensiz. Çarşaflar değiştirilmiyor herhalde bir önceki müşteriden kalma kanlı çarşafta yatmak durumumda kaldım.

Teras barının manzarası harikadır. Haliçi en güzel gören yerlerden biridir.Büyük Londra Oteli TarihiBüyük Londra Oteli adını Avrupada 18. yy.da başlayan turizm modasına borçludur. 1700li yıllardan itibaren Batının ilk turistleri olan İngilizlerin İsviçreyi ve “riviyera”ları görmek üzere gezilere başlamaları, bu ülkelerde açılan ilk görkemli otellere de İngiliz isimlerinin verilmesine yol açmıştır. 19. yüzyılın sonlarına doğru meşhur “Orient Express” İstanbula kadar uzanınca, bu şehir Doğuyu merak eden turistlerin gözdelerinden biridir artık. Beyoğlunun en gözde yerlerinden Tepebaşında ilk oteller dizilmeye başlar ve, bunlardan biri de “Londra Oteli” veya “Grand Hotel De Londres” adını alır.Grand Hotel de Londres Flyer Londra Oteli 1891de, yan sokağa adı verilen Glavanylerin (bugün Kallavi Sokağı) ahşap konağının yerinde, L. Adamopoulos ve N. Aperghis adlı iki ortak tarafından, Mimar Sempriniye, o zamanın bütün konforunu da içerecek şekilde kagir (yığma) olarak inşa ettirilir. Önceleri konut olarak inşa edilen bina daha sonra otele çevrilir. Binanın ağır mobilyalar ve külfetli perdelerle döşeli banyolu odaları ve hidrolik asansörü vardır. Karşısı park olduğu için Haliç manzarasını panaromik olarak seyretmektedir. Otel başlangıçta Londra adını taşımakta, ve bu ismin yanına güzel manzarasını hatırlatmak için “Belle Vue” klişesi eklenmektedir. Fakat belli bir süre için otelin antetli kağıtlarında Londra adının kaldırıldığı ve sadece “Hotel Belle Vue” adının verildiği de görülmüştür.Bina, o yıllarda çok popüler olan bir tarzda, ön cephesi çok süslemeli ve gösterişli, yan cepheleri biraz daha sade olacak şekilde eklektik tarz ile inşa edilmiştir. Ön cephede kullanılan taşların Küçük Çekmeceden getirildiği sanılmaktadır. Kullanılan taşın yumuşaklığı ince işlemeye olanak vermiş, bu şekilde yapılan iki kadın figürü binanın simgesi haline gelmiştir.Londra Oteli önceleri, Pera Palas ve Tokatlıyan gibi daha büyük rakip otellerle fiyatları ile rekabet etmiştir, 1930larda ekonomideki millileştirmeler ve bununla paralel olarak Levantenlerin eski etkinliklerini kaybetmeleri sonucunda otel eski parlaklığını kaybetmeye başlamış, 1940larda ise II. Dünya savaşının yokluk ve sıkıntıları içerisinde daha da sönükleşmiştir. 1950lerde Hilton ve Divan gibi yepyeni modern tesislerin devreye girmesi ile Londra Oteli unutulmaya yüz tutmuştur.1926 tarihli İstanbul rehberindeki ilana göre otelin sahibi Moulatichtir. 1930larda ise tapu kayıtlarına göre otelin mülkiyeti dAndria ailesinin üzerindedir. Ceneviz kökenli bu levanten aile, meydanın Asmalimescit tarafında bulunan pasaj apartmanın, yani şimdiki Sosyal Sigortalar binasının da sahibidir. Daha sonraları Yunanisitana göç eden bu ailenin günümüzde Yunanistanda da otelcilik yaptığı sanılmaktadır.Otel DAndria ailesinin yönetiminde iken burada geçen ilginç bir olay vardır. 1934 yılında Amerikalı bir banker yanında 198 milyon dolarla önce Yunanistana, daha sonra Istanbula kaçmış ve Büyük Londra Oteline yerleşmiş. O zaman gecesi beş lira olan otel ücreti bankere çok fazla gelmiş olmalı ki, otelin yöneticisi ile pazarlık etmiş ve fiyatı iki buçuk liraya indirmeyi başarmış. Ne var ki bir hafta geçtikten sonra banker yakalanıp tutuklanmış, ama, yanında getirdiği 198 milyon dolar tüm aramalara rağmen bulunamamış.Otelin ünlü konukları listesinde, 1922 yılında Toronto Daily Star gazetesi için işgal İstanbulunu anlatan Ernest Hemingway de yer alıyor.1967 yılına gelindiğinde otelin sahipleri artık Hüzmeli ailesidir. Otel elden geçirilir ve 1980lere kadar bu şekilde gelir. 1983 yılında yapılan daha geniş çaplı bir yenileme Türkiyede turizmin canlanması ile aynı tarihlere denk gelir . Bununla birlikte yukarı doğru bir ivme yakalayan otelin popülerliği artar. Doksanlı yıllarda Beyoğlu canlanır, ve “eski”nin önemi kavranmaya başlanır. Bu dönüşümün bir sonucu olarak Büyük Londra Oteli bugün sanatçıların (özellikle film dünyasından) gezginlerin ve meraklıların buluşma noktası.Kaynak:ww w.londrahotel.ne t/tr/history.html

Profesyonel, Temiz, Hijyenik. Klasik dokusuyla büyüleyici , sinerjik.Güleryuzlü Personel, Profesyonel on büro.Haliç manzarası ve kendinizi bir film karesindeymiş gibi tanidiklik hissi uyandiran , keyifli , rahat ve romantik bir Otel.

Lobi, merdivenler, koridorlar antikalarla dolu. Terasında çok güzel haliç manzarası var. Konaklama kısmını bilmiyorum ama geri kalan herşey nostalji sevenleri memnun edecektir.

PARANIZLA REZİL OLMAK İSTİYORSANIZ BURAYA KESİNLİKLE BURAYA GELİN!!! Bir oda da sıcak su yok bir oda da klima bozuk ! Otantik olma ayağına insanları ayakta uyutuyorlar! Otantikliğin suyunu çıkarıp gram bakım onarım Yok rezalet ! Gece 3 de kalakaldık öyle sabahın olmasını bekliyoruz ! Leş bir yer

Yeri bu puani hakediyor. Ancak otel çok eski. Bunun sebebi koruma altinda oldugundan çivi çakılamıyor. Sahipleri Antakyalı.

Tarih kokan bir otel, personel gayet yardımcı, kahvaltısı zayıf ama mutlaka görülmesi gereken bir otel

Huzur veren, nostaljik Büyük Londra Oteli ve güler yüzlü çalışanları ile mükemmel bir yılbaşı tatili geçirdik ❤️

Sahipleri dünya tatlısı insanlar.Mukemmel konum uygun fiyat.İbrahim Hüzmeli teşekkür ederim...

Tarihi bir havası var, oda fiyatları uygunsa hatunla gidilebilir...

Bazen güzel sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor

Tarihi bir mekanın içinde yer almak🤗

Sağlık çalışanları olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz...

Tarihi en eski otellerden odaları da öyle..

Beyoglunda kalinabilecek nadir mekanlardan fiyatida uygun

Mükemmel mimari.

Berbat. Sevmedim tuuuuuu tükür

Kaliteli temiz güleryüzlü insanlar çok yardımcı oldular

Gün batımı manzarası

Guzel

Dekoru büyüleyici, personel ilgili

Yapı ve mimarisi güzel otel.

Az kalmis tarihi muthis otel

Masal gibi bir otel

Çok nezih...

Cok begendim

I stayed there with my mum for 3 days, we were very happy to stay - the atmosphere, service, you feel like in a museum, but very clean one)))Id love to stay there again 😊Coffee, but its so little in comparing to everything else))

🥇